Albert Einstein matematikte başarısız olmasına rağmen nasıl bu kadar zeki oldu?
Albert Einstein matematikte başarısız olmasına rağmen nasıl bu kadar zeki oldu?
- Konbuyu başlatan Mandıra Filozofu
- Başlangıç tarihi
Çözüm
Einstein'ın matematikte sınıfta kaldığına ya da düşük not aldığına dair hiçbir kayıt yok. Albrecht Folsing tarafından yazılan biyografiye göre Albert Einstein, matematik ve fen bilimlerinde olağanüstü notlara sahip, her yönüyle iyi bir öğrenciydi . Einstein'ın fakir bir öğrenci olduğu iddiası tamamen efsanedir. Bu efsanenin başka bir versiyonu, Einstein'ın sanki ileri eğitimin israf olduğunu söylercesine, hiçbir diploma almadan fizikte devrim yaptığını belirtir. Gerçek şu ki, Einstein öğretmenlik diplomasını 1900'de Zürih Politeknik'ten, doktorasını ise 1905'te Zürih Üniversitesi'nden aldı (doktora tezi moleküler boyutlar üzerineydi ).
Efsanenin yine başka bir versiyonu, Einstein'ın devrim niteliğindeki teorilerini, postacıya eşdeğer bir pozisyon olan düşük düzeyde bir patent memuru olarak çalışırken geliştirdiğini belirtir. Einstein'ın patent memuru olarak çalıştığı doğru olsa da bunun nedeni onun fizik öğretme konusunda vasıfsız olması değildi. Hayatının bu noktasında (1900-1908) henüz bir öğretmenlik pozisyonu bulamamıştı. Ek olarak, patent memuru, kağıtların karıştırılmasıyla ilgilenen sıradan bir iş değildir. Bunun yerine patent memurları, kendi alanlarındaki en son buluşlara ilişkin patentleri değerlendirir ve bu nedenle en son bilimi anlamaları gerekir. Einstein elektromanyetik buluşlara ilişkin patentleri değerlendirmekle görevlendirildi. Bu cihazlar sinyaller, ışık ve zamanla ilgili bilimsel sorularla boğuşuyordu; Einstein'ın göreliliği geliştirirken uğraştığı soruların aynısı. Bu sayede patent memurluğu görevi, Einstein'ı keşiflerine yönlendiren son derece teknik ve değerli bir pozisyondu. Einstein'ın başarısı, doğuştan gelen dehanın, merakın, fiziğe olan tutkunun ve evet eğitimin nadir bir birleşimi gibi görünüyor . Çoğu zaman eğitim kısmı yanlış tanıtılıyor. Bu efsane belki de bu kadar uzun süre hayatta kaldı çünkü her okul çocuğu kötü notlarını bir sonraki Einstein olduğunu söyleyerek haklı çıkarmaya çalışıyor.
Efsanenin yine başka bir versiyonu, Einstein'ın devrim niteliğindeki teorilerini, postacıya eşdeğer bir pozisyon olan düşük düzeyde bir patent memuru olarak çalışırken geliştirdiğini belirtir. Einstein'ın patent memuru olarak çalıştığı doğru olsa da bunun nedeni onun fizik öğretme konusunda vasıfsız olması değildi. Hayatının bu noktasında (1900-1908) henüz bir öğretmenlik pozisyonu bulamamıştı. Ek olarak, patent memuru, kağıtların karıştırılmasıyla ilgilenen sıradan bir iş değildir. Bunun yerine patent memurları, kendi alanlarındaki en son buluşlara ilişkin patentleri değerlendirir ve bu nedenle en son bilimi anlamaları gerekir. Einstein elektromanyetik buluşlara ilişkin patentleri değerlendirmekle görevlendirildi. Bu cihazlar sinyaller, ışık ve zamanla ilgili bilimsel sorularla boğuşuyordu; Einstein'ın göreliliği geliştirirken uğraştığı soruların aynısı. Bu sayede patent memurluğu görevi, Einstein'ı keşiflerine yönlendiren son derece teknik ve değerli bir pozisyondu. Einstein'ın başarısı, doğuştan gelen dehanın, merakın, fiziğe olan tutkunun ve evet eğitimin nadir bir birleşimi gibi görünüyor . Çoğu zaman eğitim kısmı yanlış tanıtılıyor. Bu efsane belki de bu kadar uzun süre hayatta kaldı çünkü her okul çocuğu kötü notlarını bir sonraki Einstein olduğunu söyleyerek haklı çıkarmaya çalışıyor.